ESKİŞEHİR YÖRÜKLER DERNEĞİ 2014 ESYÖRÜK
 
eskisehiryoruklerdernegi
EY ERTUĞRULUN EVLADI..! KAYA GİBİ SERT KAYI GİBİ MERT OLASIN...!!  
  ESKİŞEHİR YÖRÜKLER DERNEĞİ-
  AVLAMIŞ KÖYÜ YÖRÜKLERİ
  OSMANLI
  OSMANLI PADİŞAHLARI
  HABER YÖRÜK ESKİŞEHİR
  İLETİŞİM
  BÜYÜK TÜRK TARİHİ
  ŞİİR KÖŞESİ
  MAKALE VE YAZILAR
  TÜRKMENELİ KERKÜK
  => Türkmeneli Yazıları
  VASİYETLER
  KAN BANKASI
  TÜRK TÜRKÜ SÖYLER
  NEVRUZ
  ARAMIZDAN AYRILANLAR
  ETKİNLİKLERİMİZ
  ÇANAKKALE SAVAŞI
  SEBETAYCILAR
  DİNİ BİLGİLER
  DÜŞÜNDÜREN SÖZLER
  EĞLENCELİK FIKRALAR
  BASINDA YÖRÜKLER
  YÖRÜKLER HAKKINDA
TÜRKMENELİ KERKÜK

IRAK TÜRKLERİNİN SİYASİ YÜCE TARİHİ VE DÜŞMANLAR

Türkmenler Irak’ta kardeşleri ile barış, sevgi ve arkadaşlık içinde yaşamayı hayal ve umut eder, Halbuki Türkmen içinde kinli kıyıcı ve başkalarının hesabına yaşayan kişiler bulunmamaktadır. Ve Türkmen’lerin gözü hiçbir kimse’nin yerinde toprağında yoktur kendi yerlerinden başka. Irak Türk milleti gerçek ve asıl Iraklılardır. Birleşik ve demokrasi bir Irak umut ediyorlar, Irak içinde insan haklarına, saygı, otorite deyişimi, medeni ve modern, bir şekilde yapılır, Irak Türk milletine kendi işini idare etmek konusunda söz sahibi olmaktır. Türkler bu ülkenin ve toprak vatanın bir parçası olmak istiyorlar, diğer Iraklı milletler gibi kendi işlerini topraklarını, yerlerini, Türkmenelini kendileri yönetmek istiyorlar.

Ayrıca düzenli temiz uygun bir Nüfus sayımının ve seçimin yapılmasını bu sayımın, Birleşmiş Milletler gözlemcileri tarafindan denetlenmesini istiyorlar, daha sonra Iraklılar, siyasi, ve ekonomik, geleceklerini belirlemek için genel bir oylama yapmalıdırlar, Bu oylama uluslar arası prensiplere uygun olarak, Avrupa BM aracıyla yapılmalıdır. yabancı güçlerin iç yönetime taşmaları gerekir, Bu doğrultuda devletin bilimsel planlamaya dayanılarak maddi, ve manevi, değerlerden faydalanarak, ülkenin kuzeyinden, güneyine kadar, kalkınmasını söylemek, Böylece bölücülük ve ayrımcılık isteklerinde bayıp edilerek etkisiz hale yetirilmesi gerekir.

Büyük Türkmen milleti Irak toprağına ezelden beri yerleşmişler, Sümerlerin aslıda Türkmen’dir, Bu gerçeği Tarih ve kitaplar saptamaktadır. Bunun yanında Kerkük, Musul, Erbil, Diyala ve Vasit ve öteki yerlerimizde toprak köy ilçelerimizde hep Türkmen’dir ve Türkmen kalacaktır. Mezopotamya topraklardan kurulan medeniyetler 500 yıl M. Önceye dayanan ve Sümerleri Türkmenleri temsil eden bir bu medeniyetlerdir. Türkmenler Irak’ın her yerinde bir çok devlet ve İmparatorluklar kurmuşlardır, onlardan Selçuklular Erbil ve Musul Ata bayları, Kerkük’te Kapçak Amirliği ve İlhanlar celaliler, kara koyunun, Ak koyun devletleri ve en son Osmanlı imparatorluğu .

Bu devletlerin sınırı Asya, Avrupa ve Afrika’ya kadar uzanıyordu. Böylece Türkmen milleti Türkmencilik kimliğine sonsuza kadar gurur duyar. Onu kanıyla canıyla kuruyacaktır. Türkmenler Irak’ta kardeşleri ile barış, sevgi ve arkadaşlık içinde yaşamayı hayal ve umut eder, Halbuki Türkmen içinde kinli kıyıcı ve başkalarının hesabına yaşayan kişiler bulunmamaktadır. Ve Türkmen’lerin gözü hiçbir kimse’nin yerinde toprağında yoktur kendi yerlerinden başka. Türkmen siyasi mücadelesi ve kurban ettiği binlerce şehitlerin bulunması özelikle Osmanlı devletinin Irak’tan çekilmesinden sonra (Lozan’da 1920 - 1923) bunun göstergesidir ..

Milli ayaklanmalarda ve hareketlerde bir çok Türkmen katliam veya idam edilerek şehit edildiler bun katliam soykırımlardan

1-Kaça kaç Telafer Türklerine uygulan İngilizler tarafından katliam.

2--Lifi katliamı : İngiliz işgal güçleri tarafindan 1934’te gerçekleşti .

3-Gavur bağı katliamı : Kerkük’te 1924 ‘de gerçekleşti .

4-Kerkük katliamı : komünist ve Kürtler tarafindan 14/17/1959 tarihinde gerçekleşti .

5-Altun Köprü Türkmen katliamı 28 Mart 1991 yılında : 8- 7 yaşlarda çocuklar 70 – 80 yaşında yaşlılara ve kadın, hasta, sakat insanlar, Saddamın özel korumaları tarafindan yüzlerce Türkmen kurşuna dizilerek şehit edildi bu katliamda Kürtlerinde Berzan’i ile Balabanının planları vardır.

6-Tuzhurmatu katliamı: Onlarca Türkmen 1991 yılında şehit edildi .

7-Beşir köyü katliamı : bir çok yaşlı, çocuk, baba, anne ve hatta bir ailede 4 kişi milli Türkmen dini inançlarından dolayı şehit oldular.

8-Tisin katliamı: Tisin mahallesi Kerkük şehrine bağlı bir köy idi, önceleri daha sonradan Kerkük’ün mahallelerinden biri oldu, Diktatör Saddam’ın emri ile, eski Tisin mahallesi yıkıldı, ve içinde bulunan Türkmenlerden bir çoğu her evden de iki üç, dört kişi idam edildi, Hapishaneye atıldılar bir çoğu ise başka yerlere bir tek inancından ve haklı mücadelesini yapma suçundan zorla göç edildi .

9-Bunun yanında bir çok Türkmen şehirlerine Türkmenler şehit edildi bunlardan Telafer, Selamiye, Reşadiye, kümbetler, Hanekın, Mendili, Şirin han, Kara yatak, Musul, Erbil ve diğer şehirlerde .

10-Tazehurmatu katliamı 25 Mart 1991.

11- Tuzhurmatu katliamı 22 Ekim Ağustos 2003 Kürtler tarafından.

12- Kerkük katliamı 32 Ekim Ağustos 2003 Kürtler tarafından barışçı gösterişte sivillere kurşun açılarak çok Türkler şehit oldu ve yaralanmıştır .

Ayrıca yüzlerce Türkmen eski cellat döneminde haksız yere idam edildi ve onlarca köy ve Türkmen kasaba şehirleri yıkık ve yok edilmeye maruz kaldı .

Kuzey Irak’ta 36, hat yukarısı güvenlik bölgeye ilan edilerek Birleşmiş milletler şemsiyesi altında Türkiye, İngiltere, ve ABD tarafindan bu bölgede yaşayan insanlara barış ve güven getirildi. Bu hat dışında kalan Türkmenler ise, Saddam rejimi güçleri tarafından, zülüm, idam, ve toplu katliamlara maruz kaldılar. Bunun yanında güvenlik bölgede yaşayan Türkmenlerde, Kürt partileri ve çeteleri tarafindan her türlü terör, baskı katil, korkutma ve siyasi, insani dairelerine saldırı gibi hareketlere maruz kaldılar ve kalmaktadırlar. Türkmenler bu kadar zülüm işkence, zorla güç ve zindana atmak, idamlara rağmen Türkmenciliklerine ve kalpları kutsal yerleri Kerkük’e ve diğer Türkmen şehirlerine canla kanla kurban durdular .

Çünkü Kerkük Türkmen milletinin bir parçasıdır, halada Iraklılar ülkenin siyasi hayatında kendilerine yanlış zorlarda bulmuşlardır. Tabii düşman katiller, ve zalimler, Türkmen’i ve tarihi, kültürünü insanları öldürmekle Türkmen’i Kerkük’te yok etmek istediler, Ayni politikayı diğer Türkmen şehirlerinde uygulamak istediler örnek, Erbil, Musul ve diğer bölgelerde. Iraklı otoriteler 1930‘den itibaren Türkmen şehirlerinin, nüfus ve milli tabiiyeti değiştirmek istediler, Böylece yeni bir nüfus dağılımına ulaşmak ve Türkmenleri varlığına ve nüfus, yapısına asıl olan Kültürünü zedelemek istediler .

Türkmenler Kerkük’ün geleceği ile ilgili demokrasi ve barışçı yollara baş vurularla iyi ve başarılı yöntemleri uygunlaşmasını temenni ediyorlar. Ayrıca problemlerin çözülmesi önünde bulunan engellerin ve zorlukların giderilmesini amaçlıyorlar. Bizler siyasi şartlar ne olursa olsun kendimize, milletimize, kültürümüze güvendiğimiz gibi ümidimize ,İrademize ve parlak geleceğimize de güveniyoruz, yabancı hükümdarların vahşi davranışlarının üstünden geleceğiz . Kerkük şehri Türkmenlerin kalbi olarak, damarlarına atacak kalacaktır. Baba gür, gür ateşi, Türkmenlerin hissi ve esin Türklük kaynağı olarak bir sembol diye ışık müjde umutlar taşacaktır.

Birleşmiş milletlerin kuzey Irak’ta yaşayan milletleri koruma amacıyla ilan ettiği güvenlik bölgesinde, Türkmen milliyetçileri, aydın insanlarımız siyasi mücadelesini göstererek 24 Nisan 1994 tarihinde Irak Türkmen Cephesi kuruldu, onun yanında bir sürü siyasi parti ve hareketler, Türkmen kuruluşları Irak’ın içinde, dışında kurulmuştur. Burada söylenmesi gereken husus Türkmenlerin yaşadığı bir çoğul bölge güvenlik bölgesi dışarıda kalmıştı .

Türkmenler Vasit, Aziziye, ve Telafer’den ,Hanekın, Mendili’yle uzun şeritte yaşamaktadırlar, siyasi sahada olan büyük uluslar arası değişmelere rağmen Türkmenlerin sıkıntıları bu bölgelerde devam etmekte dır. Türkmenler her türlü Araplaştırma zorla göç ettirmek ve milliyet değişme politikaları ile her zaman karşı karşıya kaldı, bunun yanında günümüzde Kürtleşme planlıda uygulanmaktadır.

Irak Anayasaları ve analaşmalar Irak’ta Türkmen varlığı kabul etmemektedır, gününde uygulan taslakta Türkmenlerin genel olarak hiçbir haklarına yer vermeden üçüncü unsur olduklarına bile yer vermemektedir Saddam rejimi gibi bugün demokrasi söylenen yeni Irak. Türkmenlerin Irak’ta kurdukları devlet ve Atabekler, medeniyetlerin eserlerin bu güne kadar devam etmekle örnek olarak, Selçuklar, Atabeyler, Kara koyunlar, Ak koyunlar Osmanlı devleti, İlhanlılar, Celaliler devletleri.

Türkmen milletinin mücadelesi 1000 yıldan fazlaya uzanmaktadır bunun ile tarih’te Sümerlerin Türk olduğu da bellidir. Türkmen milleti Irak hükümetlerinin uyguladığı kimlik, silme ve eritme, yok etme politikalarına hiç bir zaman boyun eğmemiştir. Türkmenlerin Irak’ın kalkınması, gelişmesi, serbest ve demokrasileşmesin yönünde, büyük çabalar göstermişler, Her zaman fedakarlık yapmışlardır, özellikle Irak’ın geleceği ve güvenliği tehlikede olduğu anlarda, ayrıca ülkenin tarih boyunca kalkınmasında, ekonomisinde kültüründe siyasetinde büyük rolleri vardır.

Türkmenlerin düşmanlarının, Türkmen milletine karşı, her türlü işkence zülüm katliam idamlar, tutuklamalar gibi Anayasada Türkmenlerin varlığını yok saymak gibi insanlık dışı hareketlerde bulunmuşlardır, Bu davranışlar ne krallık, nede Cumhuriyet döneminde durmadı, değişmedi. Buna rağmen Türkmenler kimliklerini koruyarak barışçı mücadeleyi tercih ederek, tarihine, diline, ve milli kimliğine, gösterilerde yazılarda savunmuştur, makaleler yazarak, Türkmenlerin medeniyetini, kültürünü ve yüce tarihini, tüm Irak halkına, dünyaya beyan etmiştir ...

Biz Türkmenler Kürtlerin Federasyon konusuna karşı olduğumuz gibi, baskı, engeller, her türlü zulümler devam etmektedir, bunun yanında Türkmenlere karşı, iyi davranmayan, Amerika, Kürtlerin, tüm istek arzularını, iyicesine, uygulamakla yerine getirmektedir, Artık bizlerin tek sahibi yardımcısı yalnızca Türkiye dır .

Durumlar her gün karışmaktadır, Kerkük Türkmen şehri, bu günde bir istenilmeyen Kürt Federasyonundan konulaşarak, Bir çok Türkmen topaklarını içine alarak, Türkmen hakların yemektedirler, Irak toprak birliğini savunarak, var gücümüzle buna karşı duracağız.

SADUN KÖPRÜLÜ

SELAM OLSUN OĞUZ KAYI BOYUNA SELAM OLSUN AVLAMIŞ KÖYÜNÜN TAŞINA TOPRAĞINA KURDUNA KUŞUNA  
 

Şeyh EDEBALİ'den Osman Gazi'ye Nasihat ..... “

Ey Oğul! Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.. Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz. Oğul! Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır. İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir... Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler. En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar.. (Bu nasihat Osmanlı’yı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!.. Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!.. Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...

 
Facebook beğen  
 
 
 
 

 

İstiklâl Marşı Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak! O benimdir, o benim milletimindir ancak! Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ. Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım. Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım; Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım! Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!


 
Bugün 36280 ziyaretçikişi burdaydı!
ESYÖRÜK Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol