|
 |
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
HABER YÖRÜK ESKİŞEHİR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ESKİŞEHİR VE TÜRKİYE VE TÜRK DÜNYASINDA YAŞANAN OLAYLARI DUYURMAK AMACIYLA HİZMET EDECEKTİR.
Hacı Tevfik TOYKAR vefat etti.
muammer tarih 28.03.2008, 09:29 (UTC) | | 10.02.2008 pazar günü dolaşım ve solunum yetmezliğinden 90 yaşında iken vefat eden Hacı Tevfik TOYKAR a ALLAH'tan rahmet; yakınlarına başsağlığı diliyoruz. AVLAMIŞ DERNEK YÖNETİMİ | | |
|
Türkiyem Topluluğu Sözcülüğüne Hasan Hüseyin BOLAT getirildi.
muammer toykar tarih 24.03.2008, 10:51 (UTC) | | 24.Mart 2008 saat 18.30 Turk metal sendikası Eskişehir şubesinde Turkboyları Genel Başkan Yrdımcısı Muammer TOYKAR ve Genel Muhasibi Mecit HAZIR ile birlikte yapılan atama ile ilgili görüş alışverişinde bulunulmak üzere toplantı düzenlendi.
Eskişehir Türkiyem Topluluğu İL Temsilciliğine Hasan Hüseyin BOLAT atandı. Yeni Yönetim kurulunu oluşturacak olan H.Hüseyin BOLAT'a çalışmalarında başarılar diliyoruz. | | |
|
Genel Üye Toplantısı Yapıldı.
muammer toykar tarih 24.03.2008, 08:43 (UTC) | | 15 Mart 2008 Cumartesi günü saat 20,00 de Genel üye toplantısı yapıldı. üyelerimizin dilek ve temennilerin ve yönetimimizin de yol haritasını oluşturan talepleri dinlenildi.
Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu maddi ve manevi desteklerini esirgemeden her türlü faaliyetlerinde yönetimi destekleyeceklerini söylediler.
yönetim kurulu adına konuşan başkan muammer toykar yönetim olarak asla üyelerimizin çıakrlarına ve dernek amaçlarına ters düşen kararlar almayacaklarını sizlerin istekleri doğrultusunda sizlerinde kararlara uygulamalara katılacağı faaliyetler yapacağız. özellikle maddi konularda şeffaf olacağız adaletli eşitlikci ve demokratik katılımcı yönetim anlayışı ile tüm üyelerimizi lınacak kararlarımıza ve faaliyetlerimize ortak edeceğiz diye konuştu. | | |
|
18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma gecesi hatim duası yapıldı.
Muammer TOYKAR tarih 24.03.2008, 08:38 (UTC) | | 18 mart çanakkale şehitlerini anma gecesi ve hatim duası iççin yörükler Ertuğrulgazi Derneği binasında biraraya geldiler. Mehmet YENİLMEZ,Basri UYGUN, hocaların ve İsmet Yücelin konuşmalar yaptığı gecede davetliler uhrevi havanın mutluluğunu yaşadılar. | | |
|
Avlamış Köyünde Mevlüd-ü Şerif ve Ağaç dikimi yapıldı.
Muammer TOYKAR tarih 24.03.2008, 08:32 (UTC) | | 23 Mart 2008 Pazar günü saat 11,00 de başlayan mevlüdü şerif de çok duygulu anlar yaşandı.Manevi hazzın doruk noktasına ulaşan Mevlütte çok değerli hocalarımız Kuran-ı Kerim ayetleri hadisleri ilahiler naadlar ve vaizlerle cemaatin duygulanmasına ve ağlamasına neden oldular.
etli pilav ayran ve köy ekmeğinden oluşan ikramdan sonra Orman Bölge Müdürümüz Sayın Sıtkı KÜÇÜKÖZ'ün derneğimize verdiği fidanlar dikilerek günümüzü çok hayırlı işler yaparak bitirmenin mutluluğu içinde Eskişehire dönüldü.
Büyükşehir belediyesi Başkanlık danışmanı Sayın Oğuzhan ÖZEN'e bu faaliyetlerimizde derneğimize yaptığı araç tesisi vede manevi destekleri için çok teşekkür ediyoruz katılan tüm köylülerimize ve misafirlerimize camiamız adına teşekkür ediyorum.
köylülerimiz Geçmişlerimizin Ryhlarını Şad edecek bu tür faaliyetleri geleneksel hale getirmek gerektiğini vurgulayarak her yıl mart ayının üçüncü haftasında ağaç dikimi ile birlikte geçmişlerimizin ruhlarına mevlüd-ü şerif okutulmasını yönetimizden talep ettiler. | | |
|
Avlamış Köyü Derneğinin Nevruz Kutlaması yağış nedeniyle İptal oldu.
Muammer TOYKAR tarih 24.03.2008, 08:17 (UTC) | | 21 Mart 2008 cuma günü saat 19,00 da yapılacak olan Nevruz etkinlikleri havanın yağışlı olması nedeniyle iptal edildi.
Büyükşehir belediyesinin sinevizyon aracıyla halkımıza Türk kültürünün doğuşu ile ilgili cd seyrettirilip,örsde demir dövme, semeni ikramı, çeşitli konuşmaların ve yarışmaların yapılıp ateş yakılarak üzerinden atlandıktan sonra kardeşlik türküleriyle yörükler oyun havaları ile çoşacakları bir programdan oluşan Nevruz etkinlikleri yağışlı hava münasebetiyle iptal edildi.
gelen davetliler dernek lokalinde Antalya Yörük Şöleni için organizasyon hazırlığı yapma fırsatı bularak eskişehiri temsilen bir ekip Cumartesi günü Antalyaya Yörük kardeşleriyle buluşmaya gittiler. | | |
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
SELAM OLSUN OĞUZ KAYI BOYUNA SELAM OLSUN AVLAMIŞ KÖYÜNÜN TAŞINA TOPRAĞINA KURDUNA KUŞUNA |
|
|
|
|
|
|
Şeyh EDEBALİ'den Osman Gazi'ye Nasihat ..... “
Ey Oğul! Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.. Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz. Oğul! Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır. İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir... Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler. En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar.. (Bu nasihat Osmanlı’yı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!.. Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!.. Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
Facebook beğen |
|
|
|
|
|
|
|
|
|

İstiklâl Marşı Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak! O benimdir, o benim milletimindir ancak! Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal. Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ. Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım. Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım; Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım! Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
|
|
|
|
|
|
Bugün 39897 ziyaretçikişi burdaydı! |